Cumhurbaşkanlığı İrtibat Bürosu tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen Stratcom Zirvesi kapsamında “Terörle Mücadelede İstihbaratın Rolü” ve “Küresel Belirsizliklerle Başa Çıkmak İçin Kamusal İletişimde Kapasite Geliştirme” konulu paneller düzenlendi. .
TİM Gösteri Merkezi’nde düzenlenen “Terörle Mücadelede İstihbaratın Rolü” panelinin moderatörlüğünü GZT Genel Yayın Yönetmeni Nazif Menteş üstlendi.
Panelde konuşan Bursa Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Burak Darıcılı, kara propaganda ve terör temelli propagandanın önlenmesi konularına değindiği sunumunda İstiklal Caddesi’ndeki terör saldırısını gösterdi.
Darıcılı, terörün en değerli yönünün propaganda olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“İnsanlar oradaki insanların içinde bulunduğu vahim durumu anlamsızca birbirleriyle paylaştılar. O ilk dakikadan sonra yaşanan telaşın ardından internete kısıtlama getirildi. Kara propaganda engellenirken gerçek bilgilerin engellenmesi engelleniyor. Bu noktada siz değerlendirebilirsiniz. bu olumsuz ama vatandaşa çok iş düşüyor bu sahneleri paylaşmak terör propagandasına vesile oluyor biz de bu bilinci oluşturmaya çalışıyoruz.
Medya okuryazarlığının topluma kazandırılması çok değerli. Bu yüzden Stratcom’u çok seviyorum.
değerli buluyorum.”
Sosyal medyanın terör örgütleri için çok önemli olduğunu vurgulayan Darıcılı, sosyal medyanın “bedelsiz” olduğuna dikkat çekti.
Çok büyük miktarda verinin çok kısa sürede kıtalar arasında dolaşabileceğine işaret eden Darıcılı, “Dünyanın her yerine hashtag atabilirsiniz. Kripto özelliği olan kullanıcılar var. VPN uygulamaları veya internet üzerinden girilen internet ile kendini gizleyebiliyor.” Bu faaliyetin Türkiye’de hiç yakalanmadan yürütülebilmesinin çok kritik bir örneği… FETÖ’cülerin ‘Fuat Avni’ takma adıyla yaptıkları faaliyet bunun tipik bir örneğidir.
Fake hesapla çok önemli bir dezenformasyon yaptılar” dedi.
Azerbaycan’daki istihbarat çalışmalarından örnekler
Azerbaycan Uluslararası İlişkiler Analiz Merkezi Daire Başkanı Dr. Cavid Veliyev, ülkenin bağımsızlığını kazanmasının ardından birçok terör saldırısına maruz kaldığını hatırlatarak, “Bu sadece örgütler düzeyinde değil, devlet destekli oyunlardan bahsediyoruz. ülkeye istikrarsızlık saçılmaya çalışıldı.Azerbaycan’da nüfuzlu kişilere suikastler düzenlendi.” dedi.
Veliyev, o dönemde yaşanan terör saldırıları karşısında istihbarat açısından iyi durumda olmadıklarını belirterek, şöyle devam etti:
“Bunun çeşitli sebepleri vardı. Mesele sadece Ermenistan değil. Azerbaycan’ın istihbarat noktasında geldiği noktayı 2. Karabağ Savaşı’nda gördük. 30 yıldır işgal altındaki topraklarımız vardı. Cephe gerisinde neler döndüğünü bilmemiz gerekiyordu. Bu amaç için çok çalışıyoruz.” İstihbarattan gelen bilgiler ve teknolojik takviyeler ışığında o bölgeye giren çıkan herkesi tanıyoruz. Son bir gelişmeyi aktarmak istiyorum. Rus barış gücünün bulunduğu bölgeye giren İranlıların fotoğraflarını paylaştık. Bölgeyi teknolojik olarak kontrol ediyoruz.”
Üsküdar Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Hamoon Khelghat Doost ve Mersin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Kaan Kutlu Ataç da sunum yaptılar.
Zirve, “Küresel Belirsizliklerle Başa Çıkmak İçin Kamusal İletişimde Kapasite Geliştirme” paneliyle devam etti.
Moderatörlüğünü SETA Vakfı Washington Araştırma Yöneticisi Doç. Kılıç Buğra Kanat’ın üstlendiği panelde, Tahsisciler Kıdemli Danışmanı Pieter Idenburg, TOBB ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası Tahviller Bölümü, Doç. Başak Yavçan, Azerbaycan Cumhuriyeti Mülteciler ve Yerinden Edilmiş Kişilerden Sorumlu Devlet Komitesi Başkan Yardımcısı Fuad Huseynov, Avrupa Parlamentosu Siyasi ve Stratejik Bağlantı Danışmanı İpek Tekdemir Rupp konuşmacı olarak yer aldı.
